AHRETTE.

Bektasi, vaaz dinlemeye gitmis. 
Hoca vaazinda icki icmenin bütün kötülüklerini, zararlarini sayip dökmüs, hatta icki icenlerin sirat köprüsünden boyunlarinda dünyada ictikleri bütün icki siseleri asili oldugu halde gececeklerini anlatmis. 
Bektasi sormus: 
"Hocam, boyna asilan siseler bos mu olacak dolumu?" 
Hooca, incecik köprüden dolu siselerle gecilirken dengenin kolay saglanamiyacagini düsünerek: 
"Elbette ki dolu olacak" diye yanıt vermis. 
"Hay agzini öpeyim Hocam, desene ahrette de yasadik!" demis. 

 

AYNI İLAÇLAR

Doktor, muayenehaneye ilk kez gelen hastadan 50 bin, sonraki muayenelerde 30 bin lira aliyordu. Bunu ögrenen Kayserili, muayeneye 12,15ilk gidisinde:
- Iste yine geldim doktor bey dedi.
Doktor soyunmasini söyledi. Muayene etti, ücretini aldi:
- Saliginiz düzeliyor. Ayni ilaclari kullanmaya devam edin!

 

İYİ RÜYALAR

Mevlevi, Bektasi ve Softa yemekten sonra ikram edilen bir tepsi baklava icin rüyaya yatarlar. 
En hayirli düsü gören baklavayi alacak. öneri kabul edilir. 
Yatar, uyurlar. 
Sabah olunca Sofu: 
"Ne düs gördünüz anlatin bakalim?" der. 
Mevlevi sikkesini basina gecirerek: 
"Hayirdir insallah göklere ciktim" der. 
Hoca da: 
"Ben ise düsümde cennete gittim," der. 
Bektasi: 
"Erenler, ben de gece birinizin göklere uctugunu, digerinizin de cennette gezdigini görünce, 
'Artik bunlar fani dünyaya dönmezler' diyerek kalkip baklavayi temizledim!" der. 

 

BEBEK

Adamin biri arkadaslarini ziyaret ediyormus. 
Aksam olmus; söylesi koyu oldugu için arkadaslari yatiya kalmasini istemisler. 
Adama sormuslar "Bizim odamizda, bebegin odasinda ya da bos odamiz var orada mi yatarsin?" 
Adam düsünmüs; arkadaslarinin odasinda yatilmaz, bebek uyanip aglarsa uykusundan olabilir. "Ben bos odada yatar, kimseyi rahatsiz etmemis olurum." demis. 
Adam rahat bir uyku almis. Sabah olunca elini yüzünü yikamaya banyoya gitmis. 
Banyoda çok güzel bir kiz adama havlu tutmak için bekliyormus. Adam kiza "Kizim, senin adin ne?" diye sormus. 
Kiz "Bebek amcacigim. Ya sizin isminiz?" demis. 
Adam: "Essek, kizim. Esseeeek." 

 

BEKTAŞİ VE SOFU

Koyu sofu bir adamcagizla Bektasi, bir baska kenti gitmek üzere bir kervana katildilar. 
Sofu, ikindi üzeri namaz kilacagini söyledi. 
Bektasi: 
" Gec kalirsan kervani kacirrirsin; onun icin sünneti birak da yalniz farzi kiliver " diye ögüt verdi. 
Bektasi'nin sözüne uydu adam. O gece bir yerde konakladilar.
Ertesi sabah sofu, Bektasi'ye sitem etti. 
" Dün bana sünneti kildirmadin, gece rüyama Peygammer Efendimiz girdi." 
Bektasi adamin sözünü agzina tikadi: 
" Daha ne istiyorsun! Farzi da birak rüyana bu kez Allah girsin!" 

 

BILMECE

Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karsisinda oturan zatla tanisir. 
Dereden tepeden konusurlarken:
- Gel seninle birbirimize bilmece soralim, der. Önce ben sorayim; bilirsen ben sana bin lira veririm. 
Bilemezsen 10 bin lirani alirim. Sonra sen bana sorarsin; bilirsem 10 bin lirani alirim, bilemezsem bin lira veririm.
- Tamam, der Sor bakalim.
- Söyle öyleyse: Üc ayakli hayvan nerde yasar?
Öteki yolcu düsünür, bilemez:
- Al 10 bin lirayi. Simdi ben de sana ayni soruyu soruyorum: Üc ayakli hayvan nerde yasar?
Kayserili, hic düsünmeden, aldigi 10 bin liranin bin lirasini geri verir:
- Al su bin lirayi. Ben de bilmiyorum.

 

CENNETE GİTMEK

Doktor,günah çıkarmak için gittiği papaza:
-Muhterem peder,cehenneme gitmeme engel olunuz
papaz,doktora:
-Siz de benim Cennete gitmemi önleyiniz!

 

COGRAFYA

Bölük komutani << Ali okulu >> nu denetliyordu. Hasan'a sordu:
- Oglum, dünya kac parcadir?
- Bes parcadir komutanim.
- Say bakalim.
- Avrupa, Asya, Amasya, Tosya, Okyanusya.
- Sen nerelisin?
- Kayseriliyim, komutanim.
- Su haritada Kayseri'yi göster bakalim.
Hasan Kastamonu'yu isaret edince:
- Oglum, orasi Kastamonu.
- Kayseri'nin bir mahallesi sayilir, komutanim.

 

DEVE KUŞLARI

Temel Avustralya'ya deve kuşu avlamaya seyahate çıkıyor. 
Orada malzemelerin hazırlayıp maceraya atılıyor. 
Bir virajı dönünce bakıyor 15, 20 tane devekuşu. 
Hemen arabayı durduruyor silahını doğrultuyor. 
Devekuşları silahı görünce ürkerek kafaları-ını kuma gömüyorlar.
Yani kendi akıllarınca saklanıyorlar. 
Temel etrafa bakıyor. ve kendi kendine sinirli sinirli soruyor: 
- Ulan nereye gitti bu hayvanlar? 

 

NE DÜŞÜNÜYORMUŞ

Bir bektasi, merkebine odun yükleyip sehre gelirken karsidan tüccar kilikli iki adam peyda olarak:
" Su zindikla alay edeli! " diye Bektasiye yanasip selam verince 12,15Bektasi de durur, merkebi de. 
Tüccarlar isaretle: 
- Bu esegin ne düsünüyor? 
- Odun tasimaktan yorgun düstü de, artik kasabada ticaret etmeyi düsünüyor! 

 

ESEK BOYAMAK

Kayseri'ye yeni gelen yabanci, ayakkabisini boyatirken boyaciya takilmis:
- Siz Kayserililer esegi boyayip babaniza satarmissiniz. Nasil yapilir bu is?
Boyaci, firca sallamayi sürdürerek:
- Iste, demis, esegi böyle boyariz!

 

AKILLANMA

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyor. 
Çok erken değil mi diye soranlara, 
- Simdi evlensin, sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, diyor. 

 

EVLİLİK NE DEMEKTİR

-Hoca, evlilik ne demektir? 
-Gunduzleri cifte hirlama, geceleri cifte horlama! 

 

FOTOĞRAF

Temel bir is için bir fabrikaya başvurmuş. 
Fabrika da 12 tane vesikalık fotoğraf istemiş. 
Temel kara kara düşünmeye başlamış, 'vesikalık fotoğrafı nasıl çektirecem ben simdi' diye. 
Durumu Idris'e açıklamış. O da demiş ki: 
- üzülme Temel, geniş bi arazide bi çukur kazarız, sen sadece vesikalık kısmın gözükecek şekilde çukura girersin, ben de senin resmini dedemden kalma yadigarla çekerim, demiş. 
Temel kabul etmiş ve yer ve zamanı ayarlamışlar. 
Buluşma vaktinden önce Temel Buluşma yerine gidip 12 tane kuyu kazmış. 
Idris gelince şaşırmış: 
- Yahu Temel, niye 12 kuyu kazdin ki, demiş, ben zaten 12 tane fotoğraf makinesi getirmiştim. 

 

MAÇ

İki Karadeniz takımı: Ordu sporla Sinop maç yapıyorlarmış. 
esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş. 
Sinoplular trenin düdüğünü hakemin biti düdüğü zannetmişler. 
Ve sahayı terk etmişler. 
Kalan 85 dakikada Ordu spor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş. 

 

HAMSİNİN ERDEMİ

Temel ile İdris hamsinin faydalarınısayıp döküyorlarmış.Temel;
-Erkeklik gücünü öyle bir coğaltırki hamsi... dedi
İdris elini söyle bi salladı:
-Fazla abartma Temel.
Daha dün 15 tane hamsi yedim,ancam beşunun faydasu oldi!

 

HARAM 

Bektasinin birini ramazanda icki ictigi icin yakapaca kadiya götürürler. 
Cakirkeyif Bektasi'yi görür görmez kadi: 
"Behey kafir! Bu yasta hala iciyorsun bu zikkimi. Utanmiyor musun? Bilmiyor musun haram oldugunu? .." der. 
"Sirtinizdaki ipek kaftan da haramdir" 
diye karsilik verir Bektasi. 
Kadi: 
"Bunun icine pamuk katarlar" 
Bektasi: 
"Dünyada dogru adam mi kaldi, Saraba da yari yariya su Katiyorlar..." 

 

HESAPLAŞMA

Temel tutmuş Yahudi'ye tokat atmış. 
- Neden vurdun? 
- Siz Isa peygamberi carmiha cermişsiniz. 
- İki bin yıl önce olmuş bir şey bu. 
Valla pen yeni tuydum. 

 

İKİ MAAŞ

Temel çok zengin ayrıca prestiji de saglam. Bir gün otelin birinin kral dairesin de ummadık bir şey oluyor. 
Temel altına kaçırıyor. Temel pantolonu fazla kirlenmedigine seviniyor ama corap batmıs. 
Simdi komiyi cagırsa rezil olacak. En iyisi diyor pencereden asagı atayım. 
Corabı pencereden salarken elinden kacıyor ve tavana carpıp yere düsüyor. Eyvah tavan mahvoldu caresiz artık komiyi cagırıyor. Komi iceri giriyor. Temel: 
- Su tavandakini temizle sana bir maasın kadar avans vereyim. Komi çok saskın sekilde cevap veriyor: 
- Sen onu oraya nasıl yaptıgını söyle ben sana iki maasımı vereyim. 

 

MADEM TÜRKSÜN

Temel İngiltere'ye gidecekti. Onun için bir arkadasından İngilizce hakkında bilgi istemisti. 
Arkadası Turkce kelimelerin son hecesinin uzatılması seklinde Temel'e bilgi verdi. 
Temel ucaga bindi. on dakika sonra hostesi cagırmak icin: Hosteeees. 
O da ne hostes gelmisti. Temel İngilizce yi sokmeye basladıgını dusunuyordu. 
Havaalanından çıktı: 
Taksiiiii Vay be taksi de durmuştu Temel agır agır kendini kaptırdı: 
Hoteeeeeeel Otele gitti. Odasına cıktı,dsş aldıktan sonra bara indi: 
Viskiiiii. Daha sonra Londra sokaklarında dolasmaya basladı. Parkta bir adam gördü: 
-Merhabaaaaa,nasilsiniiiiz? Adam: 
- İyiyiiiiim,sagoooooool Temel: 
Turk musunuuuuz? Adam:Eveeeeet 
Temel:Kardesim Türksün de neden iki saattir İngilizce konusuaysun o zaman.