GÜRÜLTÜ

Gürültü ve Sebepleri

          Günümüzde önemli bir çevre kirliliği olan "Gürültü" insanların işitme sağlığı ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen,fizyolojik ve psikolojik dengeleri bozabilen,iş performansını azaltan, çevrenin hoşluğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliği türüdür.

          Gürültü,bütün dünyada özellikle büyük kentlerde,hızlı kentleşmenin, sanayileşmenin, ulaşımın, artan nüfusun vb. etkenlerin yarattığı önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.Örneğin ülkemizde büyük kentlerde son yıllarda artan karayolu trafiğinin çıkardığı gürültünün ne denli etkili olduğunu görebiliriz. Bunun gibi açık pazarlar, eğlence yerleri, çocuk park ve bahçeleri, sanayi kuruluşları, yapı ve yol yapım onarımları,hava,deniz trafiği gibi gürültü kaynaklarını düşündüğümüz zaman, bununda gerçekten önemli bir çevre kirliliği sorunu yarattığını söyleyebiliriz.

           Ülkemizde,gürültü kirliliği günlük hayatta en sık karşılaşılan bir kirlilik türü olmasına karşılık diğer çevre problemleri arasında hemen hemen en az ilgilenilen ve yasal yollara asgari ölçüde başvurulan bir çevre sorunudur.
           Gürültü kirliliğinin öneminin anlaşılamadığı gelişmekte olan ülkelerde,büyük kentler ve çevresindeki kontrolsüz nüfus artışları, plansız ve düzensiz kentleşmeler, endüstride yeni tekniklerin uygulanmasındaki bilgi eksiklikleri, alt yapı yetersizlikleri yeni ulaşım sistemlerinin planlanmasında çevresel etki değerlendirmesinin yapılamaması,gürültü mevzuatının yetersizliği ve en önemlisi de ekonomik sebepler sorunun çözümünü güçleştirmektedir.Bu gerçeği yaşamakta olan ülkemizde de her ne kadar uygulanmasa da 1986 yılında çıkartılmış Çevre Kanunu bünyesinde yer alan "Gürültü Kontrol Yönetmeliği" bulunmaktadır.
           Gürültü kaynakları çeşitli yönlerden gruplandırma imkanı olmasına rağmen çevre gürültülerini kaynak ve alıcıların bir çevredeki konum ve yayılma yollarına göre iki grupta inceleyebiliriz.
1-Yapı içi gürültüler
2-Yapı dışı çevre gürültüleri
Yapı içi gürültülere,yapıların içindeki her türlü elektronik ve mekanik sistemler ile hayati faaliyetlerden doğan gürültülerden örnek verilebilir.Müzik sesleri, ayak ve konuşma sesleri, makina gürültüleri...
Günümüzde yapı içi ve yapı dışı çevre gürültüleri, sanayileşme ve dolayısıyla makineleşme sonucu ve ayrıca da bunların kullanılmasının artması sonucu önemli bir şekilde artmaktadır.
Daha 1851 yılında trampet sesleri,kapı çarpılmaları,köpek havlamaları ve araba sürücülerinin kırbaç şaklatmalarını gözetleyen Schopenhaver,"Gürültü düşünme kesitini yapan bütün unsurların küstahıdır" demiştir. Bugün yaşasaydı kimbilir ne derdi?

  Gürültünün Etkileri:

Gürültünün etkileri genelde dört grupta incelenir:

1-Fiziksel etkiler (geçici ve sürekli işitme hasarları),
2-Fizyolojik etkiler (vücut aktivitesindeki değişiklikler;kan basıncı artışı,
dolaşım bozuklukları,solunumda hızlanma,kalp atışlarında ritm bozukluğu,ani refleksler),
3-Psikolojik etkiler (davranış bozuklukları,öfkelenme,sıkılma,genel
takatsızlık duygusu,dikkat ve bellek zayıflıkları,kötü mizaç,kızgınlık,hırçınlık,kalıcı
olabilen karakter ve mantık bozuklukları),
4-Performans etkileri (iş veriminin düşmesi,konsantrasyon bozukluğu,
haraketlerin engellenmesi).
  Prof.Dr.Hüsnü Sabuncu'nun İstanbul'da yaptığı bir çalışmada 30-60 dBA arasındaki seslerin psikolojik rahatsızlıklar, 60-90 dBA'lik seslerin psikolojik ve nöovegatatif bozukluklar doğurduğu, 90-120 dBA'lik seslerin de psikolojik, nörovegatatif bozuklukların yanısıra otolijik bozukluklar meydana getirdiği ve 120 dBA'in üzerindeki seslerin ise akut kulak zarı yırtılmalarına sebep olduğu belirlenmiştir.
           Gürültünün konuşma ile kominikasyonu azalttığından konuşma güçlüğü meydana getirmekte,buda iş kazalarının artmasına,önemli yanlışlıkların yapılmasına sebep olmaktadır
           Gürültü,insan sağlığı için en azından bir risk oluşturmasının yanısıra,insanın
hareketlerinin engellenmesi,insanların ilgilerini azaltması,ciddi,gerginlik ve açık bir
rahatsızlık kaynağı olması itibarıyla,kısaca "istenmeyen ses" olarak tarif edilmektedir.
Ancak istenmeme özelliği,gürültünün akustik özelliklerinin yanısıra,kişilerin sağlık ve
sosyo-ekonomik durumları,hayat tarzı,kültür ve eğitim düzeyi,gürültüye alışkanlığı,
gürültü kaynaklarına karşı tutum ve davranışı gibi çeşitli yan faktörlere göre
değişmektedir.Sosyal ve ekonomik sıkıntılar içinde bunalmış günümüz insanının
bozulan fiziki ve ruhi sağlığı,gürültünün de etkisiyle daha da kötüleşmiş,gürültüye
karşı hoşgörü ve dayanıklılığı azalmıştır.Ayrıca kaynağını bilmeme ve yok
edilemeyeceği inancı psikolojik yıpranmayı arttırmaktadır.

Gürültü Kirliliğine Karşı Alınması Gereken Kişisel Tedbirler

1-Fazla ses,ıslık,düdük çalmaktan kaçının,
2-Zamansız,yersiz tamir ve tamirat yapmaktan sakınmak,
3-Toplu yerlerde yüksek sesle konuşmaktan kaçınmak,
4-Yüksek ses çıkan sanayi bölgelerinde gereksiz yere durmamak,
5-Yüksek ses esnasında ağzın açık bulundurulması veya ağız ve kulağın kapatılması.